Yapay Zeka İçeriği Ne Kadar Kişiselleştirebilir?
Adobe manşet ve resim seçme sürecini otomatize eden bir araç geliştirdi. Aracın yapay zekası veriyi topluyor ve içeriği farklı kitleler için kişiselleştirmeyi öğreniyor. Bu içeriğin hedeflemesini geliştirecek mi dersiniz?
İçerik pazarlamacıları için kişiselleştirme
Süper rekabetçi içerik pazarlaması çevresinde kişiselleştirme daha da büyük bir rol oynuyor. Kimse herkes için bir şey yazamaz. Hedef kitlenizi daha iyi tanıdıkça ve elinizdeki veriyi daha iyi kullanmaya başladıkça, kitlenizin dikkatini çekmeye devam etme şansınız da artacaktır.
Spesifik müşteri gruplarını hedefleyen pazarlama kampanyaları, genel kitleye hitap eden kampanyalardan 2 kat daha fazla dönüşle sonuçlanabiliyor. Braze.com’a göre pazarlamacıların %53’ü kampanyalarını kişiselleştirdikten sonra işlerinde %10’luk bir artış olduğunu belirtiyor.
Öte yandan pazarlama yaratıcılarının %83’ü içerik kişiselleştirmesinin en büyük zorlukları olduğunu düşünüyor. İşletmelerin %60’ı sürekli içerik üretmekte zorlanırken, %65’i dikkat çeken içerik üretmeyi zorlayıcı buluyor.
Kişiselleştirilmiş İçeriği Desteklemek için Yapay zeka
Yapay zeka bu zorlukları aşmaya yardım edebilir mi? Adobe öğrenmeye çalışıyor. Blog içeriklerini her ziyaretçi için otomatik olarak kişiselleştiren bir araç geliştirdiler. Adobe Sensei -yapay zeka teknolojileri- kullanılarak kullanıcıların ihtiyaçlarına ve ilgilerine göre farklı başlıklar, tanıtım yazıları ve resimler önerebiliyor.
Yazarlar ve editörler hala Sensei’nin önerilerini düzenleyebiliyorlar ve yapay zekanın seçim yaparken kullandığı “düşünme” mekanizmasını görebiliyorlar. Açık olmak gerekirse yapay zeka içeriği değiştirmiyor. Sadece tanıtım yapılacak farklı yollar sunuyor.
Yapay zekanın kullanıcıya özel kişiselleştirilmiş içerik sunması yeni bir şey değil. Adobe’nin fikri bunu bir adım ileriye taşımak. Sensei bir editörün normalde vereceği tarzda kararlar veriyor. (Başlıkta ne gözükeceğine dair son karara sahip olmasa da.) Yapay zekanın doğru içeriği bulabilmesi okuyucunun içerik üreticisine ne kadar veri sağladığına da bağlı olabilir. Eğer okuyucular içeriğin bu şekilde kişiselleştirilmesinin faydasını görürlerse -kişiselleştirilmiş reklamlarda olduğu gibi- daha fazla bilgi paylaşmaya istekli olabilirler.
İçerik Kişiselleştirilmesi
Online davranışlar ve alışkanlıklar üzerine olan çalışmalar gösteriyor ki küçük detaylar müşteriyi kazanmak yönünde büyük roller oynayabilir. Yani erken adapte olanlar daha fazla kazanabilirler.
**Ama konunun farklı bir yönü de var. Spesifik bir grubun hedeflenmesi insana özgü bir şekilde ve özgün olarak yapıldığında kişiselleştirme en iyi sonuçları verir. Sürecin arkasında empati olursa, bu sayede kurulması zor bağlar oluşabilir. Aslında hepimiz kendi dilimizi konuşan içerikler okumak isteriz.
- Bu otomatikleştirilebilir mi?
- Yemek blogundaki belirli bir fotoğraf ya da başlıkta belli kelimelerin kullanılması belli tip kullanıcıyı çeker mi?
- Sadece bu küçük detayların değiştirilmesi gerçekten içeriği daha çekici yapabilir mi?
Eğer başlık içerikle alakalı değilse, bu bir tıklama tuzağı olarak algılanabilir ve okuyucuları tüm yazıyı okumaya cesaretlendirmek yerine içerikten uzaklaştırabilir. Ve bu ister bir insan tarafından ister yapay zeka tarafından yazılmış olsun uzun vadede işlemez.
Şu an deneyimlediğimiz kullanıcının dikkatini çekmek için dönen tartışma da bu tartışmayı kazanmak için uygun araçlar aramak da gitgide yoğunlaşacak. Kişiselleştirme yapanlar ancak değiştirmek için çok fazla çaba sarf etmeyenler bu tartışmayı kazanmak için en iyi pozisyondalar.