UX Yazarlığı ve Kullanıcı Arabirimine Etkisi
Kullanıcılar artık ürün ve hizmet tasarımında hiç olmadığı kadar etkin bir rol oynuyor. Bu da UX yazımı gibi yeni kavramları, UX yazarlığı gibi yeni meslek alanlarını doğuruyor.
“UX writing” ya da “kullanıcı deneyimi yazımı”, son zamanlarda dijital tasarım dünyasında tartışmalara ve kafa karışıklıklarına yol açan bir konu. Bu kavramı tamamen farklı bir kullanıcı arayüzü tasarım prensibi olarak algılayanlar da var, içerik üretimiyle ilgili bir alt başlık olarak algılayanlar da… Şimdi hem kullanıcı deneyimi yazımı kavramına hem de bize gelecekte sunabileceği bazı avantajlara bir bakalım.
UX Writing Nedir?
UX writing kavramı, aslında kullanıcı deneyimi tasarımını ve metin yazarlığını bir araya getirerek bütüncül bir yaklaşım sunuyor. Tabii bu kavramı sadece bu şekilde değerlendirmek pek de doğru olmaz. Biliyoruz ki artık kullanıcıların fikirlerinin etkisinin artması ile birlikte küresel devler farklı arayışlara girdi. Amazon, Paypal ve Google gibi şirketler, artık iş ilanlarında UX yazarlığı için yer açmaya başladılar.
Birinci ve en önemli bilgi şudur: Kullanıcı deneyimi yazarları sadece basit ve düz metin yazmazlar. Bu yazarlar “microcopy” şeklinde adlandırılan metinleri oluştururlar. Bunlar, kullanıcılara ipuçları vermek için tasarlanmış kısa metinlerdir. Şimdi microcopy’nin ne olduğu merak etmiş olabilirsiniz. Microcopy aslında butonlara, menülere, hata mesajlarına yani bir uygulamada ya da internet sitesinde gördüğünüz tüm komut metinlerine verilen isimdir. Bu alanlar genellikle belirli karakter sınırlarına sahip oldukları için microcopy yazımında yetenekli yazarların çalışması oldukça önemlidir.
Yazım Aşaması ve Uygulamalar Nasıl Olmalı?
Kullanıcı deneyimi yazımının en önemli bileşeni tartışmasız olarak yazım aşamasıdır. Doğru kelimelerin ve ifadelerin kullanılması, kullanıcılar üzerindeki etkinin artmasını destekleyecektir. Bu nedenle kullanıcı arayüzü tasarımı ekibinin iyi bir yazar kadrosuna ihtiyacı vardır. Yazar dediğimizde “arkadaşlarım benim iyi olduğumu düşünüyor” ya da “karalarız bir şeyler, olur gider” diye düşünen kişilerden bahsetmiyoruz.
İyi bir UX yazarının çalıştığı sektöre, sektördeki hedef kitleye, şirketin ürünlerine ve güncel ifadelere hakim olması gerekir. Aynı zamanda iyi bir yazar, etkili mikro-metinler hazırlamalıdır. Sadece tek bir cümlede tüm işlevlerin anlatılması oldukça zordur. Bu yüzden UX yazarlığı, normal metin yazarlığından veya içerik yazarlığından daha farklı yetenekler gerektiriyor.
Kullanıcı Arayüzü Takımı İçerisinde İş Birliği
UX yazarlarıyla çalışan şirketlerin dikkat etmesi gereken önemli noktalar var. Sanılanın aksine, bu yazarlar takım içerisinde farklı görevleri üstlenebilirler. Yani kullanıcı deneyimi yazarı, sadece metin yazarlığı yapmaz. Takım içerisinde etkin bir iş birliği sağlayarak kullanıcı arayüzü tasarımı ekibiyle birlikte çalışması beklenir. Böylece kullanıcı arayüzünün tüm aşamaları güçlü bir ekip çalışmasının ürünü olur. Şimdi eğer herkes kendi kafasına göre çalışırsa neler olabileceğine bir bakalım.
Diyelim ki kullanıcı arayüzü tasarımcısı ve yazarı birbiriyle iletişim kurmadan sadece kendi işlerini yaptılar. Bu gibi bir durumda tasarım ve tasarıma uygulanacak metinler oldukça tutarsız olacaktır. Sonuç olarak da ortaya çıkan ürün ne tasarımcıları ne de kullanıcıları memnun edecektir. Bu yüzden etkin bir kullanıcı deneyimi yazımının en önemli bileşeni, tüm tasarım ekibinin iş birliği içinde olmasıdır.
İkinci olarak da kullanıcı arayüzü yazarları mikro-metinler oluştururken tasarımcılar ile aktif olarak çalışmalıdır. Kısıtlı alanda ilgi çekici metinler sunmaları gerektiği için tasarımcıların sunduğu şablonların en yüksek verimde kullanılması önemlidir. Kullanıcı deneyimi ve içeriğe olan ilgi arttıkça gelecekte kullanıcı deneyimi yazımı ve yazarlarını daha fazla duyacak gibiyiz. Bakalım gelecekte kullanıcı deneyimini arttıran başka hangi alanlar ortaya çıkacak…