Küçük İşletmeler İçin 5 Pazarlama Tüyosu
Küçük bir online işletmeniz varsa, veya etrafa saçacak çok büyük pazarlama bütçeniz yoksa, bu tüyolar çok işinize yarayacak.
Duygulara hitap edin. En hızlı kazanma yoludur.
Pazarlama argümanlarınızda, basılı veya online medyada hedef kitlenize duygusal mesajlarla görünün. Kitlenizin birşeyler hissetmesine neden olursanız, sunduğunuz hizmetler/ürünler o esnada ilgisini çekmese de, ihtiyaç halinde ilk akla sizi getirecektir.
Online pazarlamaya, diğer tüm pazarlama faaliyetlerinizden daha fazla bütçe ayırın.
Küçük bir işletmenin reklam bütçesinin offline kanallarda yapacağı tanıtım çalışmalarının ulaşacağı kişi sayısı ile aynı bütçenin online kanallarda yapacağı tanıtım çalışmalarında ulaşacağı kişi sayısı ve dönüşüm oranına bakıldığında, tercihinizi online pazarlama ‘dan yana kullanmanız gerektiğini anlayacaksınız. Bunu kendi başınıza test edip zaman ve para harcamayın. (Online reklam kanalları arasında da optimizasyon yapmanız gerekli. Diğer bir yazımızda bu konuya değineceğiz.)
Müşterilerinizle iletişim kurun.
Müşteriler, seviyeli samimiyetten hoşlanır. Ayrıca neyi doğru neyi yanlış yaptığınızı öğrenmenin en kolay ve ücretsiz yoludur. Facebook, twitter, linkedin, blog ve şikayet sitelerini sıkı takip edin. Sizin hakkınızda bir konu varsa veya sizin de iş sahanıza giren bir konuyla karşılaşırsanız, samimi ve seviyeli bir cevap vermekten çekinmeyin. Sitenizde, blogunuzda veya sosyal medya hesaplarınızda anketler düzenleyin. Anketler, size mesaj göndermek isteyen ama çekinen müşterilere cesaret verir. Dahası, müşterileriniz, onlara söz hakkı verildiğinde kendilerini değerli hissederler. Tabii ki olumsuz yorumların her birini değerlendirip, mutsuz müşterilerin sorunlarını çözmek ve onları kazanmanın yollarını aramalısınız. (Asla ücretsiz hediye,ürün, hizmeti ilk iletişimde kullanmayın. Diğer bir yazımızda bu konuya değineceğiz.)
Sahip olduğunuz müşteri, olmadığınız müşteriden daha değerlidir.
Sizinle daha önce tanışmış, hizmetinizi deneyimlemiş müşterilerinizin bir sonraki ihtiyaçlarında tekrardan sizi seçmeleri çok daha büyük bir ihtimaldir. Bu nedenle pazarlama planınızda mutlaka “rebuyers” grubuna odaklı birşeyler mutlaka olmalı. Onları, sizin müşterileriniz oldukları için farklı, eşsiz, değerli hissettirecek iletişim kurmalısınız. Örneğin her ay, o ay belli bir barem üzerinde alışveriş yapan 10 müşterinize sürpriz hediyeler gönderin ve bunu facebook ve twitter’da paylaşırlarsa sizi çok memnun edeceğinden bahsedin. %90 ‘ı bu jestinizi paylaşmaktan çekinmeyecektir.
Kulakdan kulağa yayılım sizin için çok değerli.
En iyi reklam, bir tanıdığın tavsiyesidir. Şu anda en büyük özel alışveriş sitelerinin ilk çıkışlarını “arkadaşını davet et, 10 TL kazan” kampanyası olduğunu biliyor muydunuz? Elbette en azından bir arkadaşınız sizi bu sitelere üye olmaya davet eden bir eposta göndermiştir. Bu duruma benzer şekilde, arkadaşının da alışveriş yapmasını sağlayanlara bir hediye kurgusu üzerinden kulakdan kulağa yayılabilir, en organik şekilde adınızdan bahsettirebilirsiniz. Kârlılığı düşürerek yeni müşteri kazanmak, sonrasında bu müşterilerin diğer alışverişlerinden kar elde etmeyi planlamak aslında o kadar da kötü bir strateji değil. Bu süreci iyi ve özenli yönetirseniz “rebuyers” kampanyalarınıza ilgi artacak, hali hazırda müşteriniz olan, sizinle bir deneyim yaşamış kişilerin, memnuniyetlerini çevresiyle sözlü de olsa paylaşmasını sağlayacaksınız.
Örn: Bir plaza çalışanının dört gözle beklediği bir alışverişi teslim aldıktan sonra arkadaşlarının yanında paketi açarken (üzerinde nereden aldığı belli olan bir paket) heyecanını görenler, sonrasında alışveriş deneyimlerinden bahsettiklerinde onların da benzer alışverişlerini sizden yapmak için cesaret edinmelerine neden olur.