Girişimcileri İçten İçe Kemiren Korkular
Girişimcilik cesaret ister, girişimciler korkusuzdur, yenilikçidir, atılgandır, aslandır, kaplandır, kraldır… Hep böyle gaz verici, girişimciliği üst düzey gösteren sıfat ve yakıştırmalar yapılır. Fakat bir çok kişi girişimcilerin yaşadıkları zorlukları dile getirmemesi nedeniyle içten içe yaşadıkları korkuları ve sorunları bilmez.
Özellikle zeminin çok kaygan olduğu ülkemizde girişimcilerinde ayakta kalmak adına yaşadığı korkular vardır. Bu korkular genel olarak bazen girişimde bulunmaya karar verip, girişimi hayata geçirmeden önce, bazende hayata geçirdikten kısa süre sonra yaşanır. Şimdi bu korkulara göz atalım.
Başarısız Olmak
Tamam girişimcilik cesaret ve girişimde bulunulan işe inanmayı gerektirir. Fakat hemen hemen bütün girişimciler başarısız olma korkusunu yaşarlar. Çünkü istatistiksel olarak 10 girişimden 8’inin başarısız olduğu gerçeği vardır. Dünyaca ünlü yatırım şirketlerinden biri, girişimlere yaptıkları 10 yatırımdan 2’sinin başarılı olması durumunda kendilerinin başarılı olduklarını düşündüklerini ifade etmiştir. Bu durum ister istemez girişimciyi o 8 girişimden biri olup olmayacağı konusunda düşünmekten alıkoyamaz.
Haklı Çıkılması
Hemen hemen bütün girişimciler, girişimde bulunmadan önce girişimlerine dair fikirlerini yakınlarındaki birilerine açıklamışlar ve danışmışlardır. Aynı zamanda bütün girişimciler açıkladıkları projelerine dair “olmaz bu, tutmaz, git bir maaşlı ve sigortalı işe gir, ay sonu dediğin hemen geliyor” tarzında olumsuz tepkiler almıştır.
Girişimlerinin başarısız olması durumunda bu tarz olumsuz tepki veren kişilerin haklı çıkmasından ve sonrasında gelip “yaa, ben sana dedim tutmaz diye. Beni dinlemedin. Gördün mü ben haklı çıktım…” demesinden içten içe korkar.
Kriz Çıkması
Bir girişimin en hassas olduğu dönem hayata geçtiği ve yapı olarak oturmaya çalıştığı dönemdir. Bu dönemde meydana gelebilecek bir ekonomik kriz, girişimin büyümesini ciddi anlamda riske sokar ve girişimin oturmadan bir anda sona ermesine neden olur.
Ne zaman, nasıl krizlerin meydana geleceği belli olmayan kriz cenneti bir ülke olduğumuzu var sayarsak, girişimciler bu tarz korkulara sahip olmakta son derece haklıdır.
Zaman Kaybetmek
Elbette girişimde bulunduğumuz işe inanmak ve ona dört elle sarılarak başarıya ulaşana kadar çalışmak gereklidir. Fakat bazı projeler ilk bakıldığında her ne kadar doğru gibi gelse de, girişimde bulunduktan sonra gereklilikleri ve zorlukları daha iyi görülmektedir.
Harcanan zaman, çaba ve maddiyatın kısa vadede beklenen oranda getirisi olmaması, uzun vadede ise pekte fazla ışık verecek gibi durmaması, ister istemez girişimcinin “acaba bu işle uğraşarak zaman mı kaybediyorum? Başka bir iş ile uğraşsam, bu işle uğraşmam durumunda elde edeceğimden daha fazlasını kazanabilir miyim…” şeklinde düşünmesine neden olur. Dolayısıyla girişimde bulunduğu işle uğraşarak aslında zaman kaybettiği düşüncesi girişimciyi korkutur.
İş Aramak Zorunda Kalmak
Hiç şüphesiz bir çok girişimciyi, girişimde bulunmaya iten nedenler arasında iş aramak ve bir yerde çalışmanın yarattığı sıkıntıları yaşamak gelmektedir. Girişimciler yapı olarak bir iş yerinde, yönetici baskısına ve diğer kendi mantıklarına uymayan şartlara tahammül edemezler. Fakat belli giderleri olduğu için, bu giderleri girişimlerinden elde ettikleri kazanç ile karşılayamazlarsa bu iş aramaları ve bir iş yerinde çalışmalarının gerektiği anlamına gelir. İşte bu gereklilik bir girişimci için ciddi bir korkudur.
Para Kazanamamak
Bir girişimin en temel unsuru elbette para kazanmaktır. Genelde girişimde bulunmadan önce ciddi paraların kazanılacağı düşünülerek girişimde bulunulur. Fakat bu çok büyük bir oranda beklenildiği şekilde gerçekleşmez. Kısa vadede beklenilen gelirin elde edilememesi, ister istemez uzun vadede edilemeyeceğini düşündürür.
Para kazanmak, aynı zamanda girişimin devamlılığı konusunda da büyük rol oynadığından, beklenilen oranda kazanılamaması durumunda bu girişimin sona erdirileceği anlamına gelir. Dolayısıyla para kazanamama korkusu girişimcilerin en ciddi korkuları arasındadır.
Tekrar Sermaye Bulamamak
Bir çok kaynakta girişimcinin ilk kez bulunduğu girişimde başarısız olma ihtimalinin yüksek olduğu fakat sonraki bulunacağı girişimde başarılı olma ihtimalinin daha fazla olduğu belirtilir. Bu çok doğru bir tespittir. Çünkü ilk bulunulan girişimde başarısız olunarak ciddi dersler alınmıştır ve sonraki hayata geçirilmesi muhtemel girişimde alınan dersler ile çok daha sağlam adımlar atılması muhtemeldir.
Bu durum, başarısız olma ihtimalini düşünen bir girişimcinin tekrar bir girişimde bulunmak için sermaye bulup bulamaması konusunda korkular yaşamasına neden olur.
Manevi Destek Kaybı
Bir girişimi hayata geçirme esnasında, proje fikri beyan edilen kişilerden her daim olumsuz tepkiler alınmaz. Girişimciye güç veren, girişimini hayata geçirmesi konusunda manevi olarak destek veren kişilerde vardır.
Girişimini hayata geçirdikten sonra, girişiminin başarısız olması durumunda hem kendisine gösterilen bu desteğin karşılığını verememesinden hemde tekrar bir girişimde bulunmak istemesi durumunda, kendisine daha önce manevi destek verenlerin tekrar destek olmamasından korkar. “Daha önce denedin, gördün. Olmuyor demek ki… Uğraşma artık boşuna” gibi cevaplar almaktan içten içe endişe eder.
Kötü Örnek Olmak
Bir girişimde bulunma fikrine sahip olurken hep etrafımızdaki örneklere bakarız. Birileri girişimde bulunmuştur, bulundukları girişim sayesinde iyi paralar kazanıp rahat bir hayata sahip olmuştur. Bu tarz örnekler hiç şüphesiz girişimi hayata geçirmede gaz veren örneklerdir. Fakat bunun tam tersi örneklerde aynı şekilde verilmektedir.
Nasıl başarılı olan girişimlere dair örnekler veriliyor ve onlardan gaz alınıyorsa, aynı şekilde başarısız ve kötü örneklerde girişim fikirlerinin önüne engel teşkil etmesi için konulmaktadır. Genel olarak garantici ve risk almayı istemeyen bir millet olduğumuzdan, girişimde bulunup risk almak isteyenlerin risk almaması için kötü örnek olarak gösterilmekten korkulur.
SONUÇ
Girişimcilerin karşılaştığı bu zorluklar, riskler ve sorunlar şevklerini kırmamalıdır. Netice olarak girişimcilerde insandır ve dolayısıyla korkuları vardır. Bu korkular genel olarak karşılaşılan olumsuz durumlar nedeniyle meydana gelir. Fakat atalarımızın da dediği gibi “korkunun ecele faydası yoktur“. Bu nedenle inancınızı kaybetmeden elinizden gelenin en iyisini yapın. Aksi halde sırf korktuğunuz için korkularınızın gerçekleşmesine neden olursunuz.